Tedarikiniz için yapılandırılmış bir yaklaşımınız olması ve seçeneklerinizi açık tutmanız zaten yardımcı olur. Yerel bir danışman veya ajansla çalışmak, daha fazla potansiyel tedarikçi belirlemenize ve yeni satın aldığınız ürünleri sınır ötesine ulaştırmanıza yardımcı olabilir.
Yerel danışmanımız ilgili tedarikçileri bulmanıza, onlara sizin adınıza yaklaşmanıza ve doğru teklifleri ve teslimatları almanıza yardımcı olur.
Avrupa dışındaki alıcılar için bu çok çeşitli kıtadan mal tedarik etmek ve ithal etmek hem fırsatlar hem de zorluklar sunabilir. Avrupa, çeşitli ücret seviyeleri ve ürün kategorilerinin yanı sıra sorunsuz ticareti kolaylaştıran tek tip para birimi sistemi ve gümrük düzenlemeleriyle tanınır.
Avrupa, her biri kendi ekonomik yapısına sahip çok sayıda ülkeden oluşmaktadır. Almanya, Fransa ve Hollanda gibi Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri genellikle daha yüksek ücret seviyelerine sahiptir. Bu ülkeler yüksek kaliteli makine, otomobil ve lüks mallar üretmeleriyle ünlüdür. Öte yandan Polonya, Romanya ve Bulgaristan gibi Doğu Avrupa ülkeleri daha düşük ücret seviyeleri sunarak tekstil, mobilya ve bazı elektronik ürünler gibi daha uygun maliyetli ürünlerin tedariki için cazip hale gelmektedir.
Bu bölgesel farklılıkları anlamak alıcılar için çok önemlidir. Yüksek ücretli ülkeler genellikle üstün kalite ve en son teknolojiyi garanti eder, hassasiyet ve dayanıklılık gerektiren sektörler için idealdir. Buna karşılık, düşük ücretli ülkeler, maliyet verimliliğinin çok önemli olduğu dökme mal ve ürünlerin tedariki için avantajlı olabilir.
Çeşitliliğe rağmen Avrupa, para birimi ve gümrük düzenlemeleri açısından birleşik bir cephe sunmaktadır. Avronun 27 AB ülkesinin 20’sinde kabul edilmesi, finansal işlemleri basitleştirerek birden fazla para birimiyle işlem yapmanın karmaşıklığını azaltmaktadır. Bu yeknesaklık, uluslararası alıcılar için daha kolay fiyat karşılaştırmaları ve finansal planlamayı kolaylaştırmaktadır.
Ayrıca, Avrupa Birliği’nin uyumlaştırılmış gümrük düzenlemeleri ithalat sürecini kolaylaştırmaktadır. AB Gümrük Birliği, malların üye ülkeler arasında ek tarifeler olmaksızın serbestçe hareket etmesini sağlayarak birden fazla Avrupa ülkesinden ürün tedarik etmeyi kolaylaştırır. Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ve ürün güvenliği için CE işareti gibi AB genelinde standartlaştırılmış düzenlemeler, alıcıların yüksek standartlara uygun ürünler almasını sağlar.
Somut ürünler satın alırsanız, bunları ülke dışına göndermeniz gerekir. Bu malları istediğiniz ülkeye bağlı olarak, bunun etkileri olabilir.
Öncelikle ithalat vergisi ödemeniz veya KDV ödemeniz gerekebilir. Bu ücretlerin her ikisi için de belirli eşikler vardır, örneğin AB’de ithalat yaparken 150 € ‘dan az olan herhangi bir sevkiyat için ithalat vergisi ödemek zorunda değilsiniz.
Alınması gereken sertifikalar veya onaylar gibi finansal olmayan engeller de olabilir. Özellikle gıda, kozmetik veya ilaç için bu durum söz konusu olabilir. Pazarlamanıza yatırım yapmadan önce bile bunu önceden kontrol edin.
Kaynak bulma sürecinizi adım adım ilerletirseniz, yanlış gitmesi mümkün değildir.
Adım 1
Toplamda 6 ila 10 olası tedarikçi belirlemeye çalışın ve web sitelerini kontrol edin. İhtiyacınız olan ürün veya hizmetlere sahip olup olmadıklarını görmek için onlara genel bir taleple yaklaşın.
Adım 2
Gereksinimlerinizi seçilmiş üç ila beş tedarikçiden oluşan bir gruba gönderin ve bir seçim yapmak için doğru karşılaştırılabilir teklifleri aldığınızdan emin olun. En iyi sonucu almak için bunlardan bir veya ikisiyle pazarlık yapın.
Adım 3
Şimdi işbirliği yapmaya başlayın, verimli bir sipariş sürecine sahip olduğunuzdan ve kalite kontrol ve ürünlerin sevkiyatı söz konusu olduğunda riskleri sınırladığınızdan emin olun.
Gelişmekte olan veya daha gelişmiş ülkelerde de işgücü maliyetleri yükseliyor, dolayısıyla artık gerçek bir pazarlık söz konusu değil. Öte yandan, bir ülke ne kadar gelişmişse, teslimatlar için kesinlik o kadar iyidir ve kaliteye daha fazla odaklanılır.