Pazara giriş stratejinizin anahtarı bazı pazar araştırmalarıdır. Elbette pazar büyüklüğü ve pazar büyümesine ilişkin raporlar vardır, ancak bunlar genellikle geneldir. Ürününüzün nasıl algılandığına ve rakiplerinizin neler olduğuna dair spesifik bilgi edinmek daha zordur ancak daha değerlidir.
Polonya, Doğu Avrupa ülkeleri arasında en büyük ve en zengin olanıdır ve bu nedenle bölgede başlangıç için iyi bir pazardır.
2024 yılı itibariyle Polonya’nın nüfusunun bir önceki yıla göre hafif bir düşüş göstererek 40,22 milyon civarında olacağı tahmin edilmektedir. Bu düşüş, nüfus değişimindeki daha geniş bir eğilimin göstergesidir.
Polonya, imalat, tarım ve hizmetler dahil olmak üzere çeşitli sektörlerin önemli katkılarıyla çeşitlilik gösteren bir ekonomiye sahiptir. Orta ve Doğu Avrupa’daki en büyük ekonomilerden biridir ve 1990’larda piyasa ekonomisine geçişinden bu yana önemli bir büyüme kaydetmiştir.
Varşova en büyük şehirdir ve onu Lodz, Krakow ve Wroclaw gibi diğer büyük şehirler takip eder. Ülke, nispeten yüksek bir kentsel nüfusa sahiptir ve sakinlerinin önemli bir kısmı şehirlerde yaşamaktadır.
Polonya, Avrupa edebiyatına, müziğine ve sanatına yaptığı önemli katkılar da dahil olmak üzere zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Nüfusun çoğunluğu kendini Hristiyan olarak tanımlamakta, küçük bir yüzdesi ise dini bağlılığı bulunmamaktadır.
Herhangi bir ülkede iş yapmak için en iyi hazırlık o ülkeyi ziyaret etmektir. Bu şekilde kültürü deneyimleyebilir, mağazaları kontrol edebilir ve ağınızı oluşturabilirsiniz.
Kendi ülkenizden son müşterinize doğrudan satamayacağınız bir tüketici ürününüz varsa, arada en az bir adıma ihtiyacınız vardır. Bu bir distribütör (aynı zamanda toptancı veya ithalatçı olarak hareket eden), doğrudan büyük bir perakendeci veya büyük bir internet mağazası olabilir. Şimdi her bir seçeneğin artı ve eksilerine bakalım.
Emtia olmayan bir B2B ürünü veya özelleştirilmiş çözümler için hikaye farklıdır. Burada satışın, hizmeti fiilen sunan veya duruma göre fiyatı belirleyen departmanla uyum içinde yapılması gerekir. Ayrıca o zaman üç farklı seçeneğiniz vardır.
Her ülke için geçerli olduğu gibi: öncelikle satış yapmak istediğiniz hedef kitleyi tanımlamanız gerekir. Bunlar işletmeler ise, e-postalar ve hedefli reklamlar yoluyla doğrudan ulaşabilirsiniz, örneğin LinkedIn’de. Bu ilgi uyandırır ve yeterli bir yanıt oranı sağlarsa, pazarın dikkatini çekmenin kolay bir yolunu bulmuş olabilirsiniz.
Hedef grubunuz daha dağınıksa veya bir tüketici grubuysa, Facebook veya Instagram gibi reklamlara daha fazla güvenmeniz gerekir.
İş ortağımız Instantly.ai ‘nin araçlarıyla ister 50 ister 50.000 kişi olsun, hedef grubunuzu tanımlayabilirsiniz. Onlara, kişi başına genellikle 10 doların altında bir ücret karşılığında, doğrudan gelen kutularına bir dizi e-posta gönderin.
Öncelikle ürün veya hizmetinizin son kullanıcılarının kimler olduğunu belirleyin. Peki şimdi nereden alıyorlar? Doğru giriş stratejisini belirlemenin en iyi yolu bu taraflara yaklaşmaktır. Ürününüzü veya hizmetinizi bir alternatif olarak düşünürler mi? Aklınızdaki konumlandırma ile uyuşuyorlar mı? Ve şu anda hangi rakiplerden satın alıyorlar? Bu veriler doğru stratejiyi belirlemenize yardımcı olacaktır.